BİGA UZMAN PSİKOLOG MELİSA ARSLAN

EMDR (Eye Movement Desensitization & Reprocessing), Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. Günümüze kadar farklı tiplerdeki birçok psikolojik rahatsızlığın başarıyla tedavi edilmesini sağlamıştır.

Beyin, yaşadığımız her yeni deneyimi işler ve anlamlandırır. Olayla ilgili duygu, düşünce, görüntü, ses ve beden duyumları birbirine bağlanır ve hafızamızda işlenmiş, sağlıklı anılar olarak depolanır. Bu doğal süreç sayesinde yaşadıklarımızdan öğrenir, kendimizi ve dünyayı anlamlandırır ve gelecekteki tepkilerimizi daha uyumlu bir şekilde yönetiriz.

Ancak bazen travmatik veya çok rahatsız edici olaylar gerçekleştiğinde bu sistem bozuluyor gibi gözükmektedir. Beyin bu anıları işleyemediği için öğrenme gerçekleşmez. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu nedenle bugün yaşanan bazı durumlar işlenmeden kalmış anıları tetiklerse, kişi o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşar gibi etkilenir.

EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlenmeden depolanmış bu tür anılar yatar. Zaman geçse bile, kişi bu anılarla bağlantılı durumlarda benzer duyguları ve tepkileri yeniden yaşar. Örneğin, küçükken aşağılanmış biri, bugün iş yerinde eleştirildiğinde aşırı kaygılanabilir ya da çocukken terk edilmiş biri, bugünkü ilişkilerinde yoğun terk edilme korkusu hissedebilir. Aslında bugünkü tepkiler, geçmişte işlenmeden kalmış anılar tarafından tetiklenir.

EMDR terapisi tam da bu noktada devreye girer. Beynin zamanında yapamadığı bu işleme sürecini yeniden başlatır ve tamamlanmasını sağlar. Terapi sırasında kişi, rahatsız edici anıyı hatırlarken, çift yönlü uyarım teknikleri (göz hareketleri, dokunsal ya da işitsel uyaranlar) kullanılarak beynin iki yarım küresi arasında bağlantı sağlanır. Bu sayede anı, diğer sağlıklı bilgi ve deneyimlerle ilişkilendirilmeye başlar. Anı yeniden işlenir, anlamlandırılır ve artık kişiyi rahatsız etmeyen bir anıya dönüşür.

EMDR sadece kişinin geçmiş anılarına dair rahatlama sağlamaz; aynı zamanda kişinin kendisiyle ilgili inançlarını da değiştirir. “Ben güçsüzüm”, “Değersizim”, “Sevilmem” gibi olumsuz inançların yerini, daha pozitif ve gerçekçi düşünceler alır. EMDR, sadece semptomları azaltan bir terapi değildir; kişisel gelişimi de destekler ve kişinin hayatına daha olumlu bir bakış açısı kazandırır.

EMDR TERAPİSİ

KAYNAKÇA

https://www.emdr-tr.org, Erişim tarihi: 28 Mart 2025)